"100 milyon doların altındaki işlerde yokuz"

Geçen yıl ilk kez CEO atayan Kibar Holding, 2014'ü yüksek bir performansla kapattı 2013'te 11 milyar TL olan Kibar Holding'in cirosu, CEO Tamer Saka'nın göreve geldiği 2014'te 18 milyar TL'ye yükseldi. Tamer Saka, bu yükselişte Hyundai'nin ikiye katlanan satışlarının önemli bir payı olduğunu söylüyor. Salta, "Stratejimiz gereği artık 100 milyon doların altında cirolu işlerde yokuz" diyor.

Kibar Holding, 2014'ün başında kurumsallaşma yönünde önemli bir adım atmış ve mevcut birimlerde düzenle­meye giderek icranın başına ilk defa profesyonel bir ismi atamıştı. Tamer Saka'yı CEO olarak atayan Kibar Ailesi, holding merkezini de kısa bir süre ön­ce Zorlu Center’daki 2 bin 700 metre­karelik bir alana taşıyarak yapısal dö­nüşümü tamamlamış oldu.

Sabancı Holding'te Celal Metin'in CEO olduğu dönemde risk yönetimin­deki bilgisiyle henüz 29 yaşında iken icra kurulu üyesi olan Tamer Saka, Ki­bar Holding'teki CEO'luk görevini ise 43 yaşında üstlendi. 2014'te icra yöne­ticiliğini bir profesyonele devreden Ki­bar Ailesi için geçen yılın parlak bir performansla kapandığı söylenebilir. 2014 yılında tamamlanan yatırımların da kat­kısıyla holdingin cirosunda ciddi bir sıçrama yaşandı. 2013 yılında 11 milyar TL olan ciro Tamer Saka'nın CEO'luk görevini üstlendiği 2014 yılında 18 mil­yar TL'yi buldu.

Grubun yeniden yapılanmasının ardından geçen süreci Ekonomist der­gisine değerlendiren Tamer Saka, gruptaki büyümenin kodlarını ve hedefleri­ni anlattı.

Kibar Holding'in ilk CEO'su olma­nızın üzerinden 1,5 yıl geçti. Geçen sü­reçte nasıl bir yapılanmaya gidildi?

Kibar Holding çok önemli işler yü­rüten fakat çok göz önünde olmayı sevmeyen bir grup. CEO ataması da profesyonel kadrolaşma için bir ge­reklilik. Baktığınızda da aileler yöne­tim kumlunda daha katma değerli olu­yorlar. Operasyonun içinde oldukla­rında boğuluyorlar. Temelde böyle bir ihtiyaçla yapılanmaya gidildi. Teknik olarak bir icra kumlumuz yok. Benim başkanlığımda, genel müdürlerin yer aldığı bir yönetim platformumuz var. Strateji ekibimiz yoktu, kurduk, insan kaynaklan perspektifimizi daha katma değer yaratacak noktaya getirdik. Operasyonda mükemmeliyet birimi oluşturduk. Mali raporlama sistemimi­zi değiştirdik. Bütçeyi daha derinleme­sine hazırlayıp yönetim raporlaması sistemini kurduk. 2014 sonu itibariyle de sonuçlarını aldık.

Peki yaşanan kan değişimi gruba ne getirdi?

Kendimize bir yol haritası belirledik ve iyi yaptığımız işler ile katma değeri diğer işlere göre düşük kalan işleri or­taya koyduk. Biz katma değer yarattı­ğımız tüm işlere bakıyoruz. Her sektö­rün geleceğine ve potansiyeline tek tek bakıyoruz. Bizim mevcut işlerimizin ta­mamı çok iyi. Neden bu işe girilmiş demiyorsunuz.

Hangi sektörlerde, nasıl ilerle­yeceksiniz?

Otomotiv, alüminyum, paslanmaz çelik, sigorta, gıda, enerji, limancılık gi­bi sektörlerde 23 şirketimizle yer alıyo­ruz. Fon yönetimi yaparken bir eşiği­miz var. Bu süreçte artık yıllık 100 mil­yon dolar hacmi olmayan işlere girmi­yoruz. Bu noktada çıkmayı düşündü­ğümüz bir sektör de yok. Mesela bu dönemde sigorta işimizi dışarıya açma­ya karar verdik. Ciddi bir bilgi birikimi var o işte ve katma değer yaratabilece­ğimiz bir iş.

Grup 2014 yılında yaşanan düzen­lemenin meyvesini topladı mı?

Hedeflenen rakamlara ulaştık. Top­lam ciro 2013'te 11,1 milyar TL iken, 2014'te 18 milyar TL oldu.

Bu artışta ne etkili oldu?

En büyük gelişme Hyundai’de ya­şandı. Satışlarımız 100 binden 200 bine çıktı. Bütçelerimizi tutturduk. Dolayı­sıyla iki katı satış artışı bizim için ciddi bir ciro artışı da getirdi. Yaklaşık 1,2 milyar Euro Hyundai satışlarındaki ar­tışla elde edildi. Paslanmaz çelik üreti­mimiz devreye girdi. Biz çok fazla bü­yüme odaklı değiliz. Büyümenin bera­berinde kâr getirme stratejisi de olmalı. Şirketlerin borçluluk oranlarına, yatırım finansman durumlarına bakın, Türki­ye'de ciddi bir borç stoku oluştu. Bir­çok grup için bu böyle.

Büyük yatırımları hayata geçiren ve planlayan bir grup olarak borçlu­luk durumunuz nedir?

Bizde böyle bir durum yok. Çok makul düzeyde.

Peki önümüzdeki üç yıllık planlar­da grubun yatırım hedefi nedir?

Her şirket için üç, beş ve hatta 10 yıllık planlar yaptık. Üç yıllık planla­malar bizim aksiyona geçmemiz gere­ken işler. Bu süreçte alüminyumda 800 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. Ortağımızla Hyundai'de yeni modeli konuşuyoruz ve olursa 500 milyon do­lar yatırım yapılacak. Ambalajda 40 milyon euroluk bir yatırım gündeme ge­lebilir. Toplamda yaklaşık 2 milyar do­larlık bir yatırım takvimi var. Bunlar, 3-5 yıl arasında devreye girecek işler.

Alüminyumda bütçesi çok fazla bir yatırımdan söz ediyorsunuz. Nasıl bir yatırım planlıyorsunuz?

Bu planlamamızda var fakat bu­nun hayata geçmesi için bir teşvik al­mamız gerekiyor. Çünkü katma değe­ri yüksek bir ürün olacak. Savunma, havacılık ve otomobil sektörlerine hi­tap edecek bir malzemeyi üretmeye talip oluyoruz. Şu an Ekonomi Bakan­lığı başta olmak üzere, farklı bakan­lıklarla görüşmelerimiz sürüyor. 3-5 yıllık dönemde bu yatırımı yapmak is­tiyoruz. Yatırımın şekli ve boyutu, ala­cağımız teşviğe bağlı olacak.

2 milyar dolarlık yatırımın nasıl bir finansal yapılanması var?

Detaylı bir planlama henüz yap­madık. Proje odaklı işlerde yüzde 70-75'ler civarında kredi imkanlarıyla ilerlemek mümkün. Fakat bizim hiç halka açık işimiz yok. Orada da ciddi bir kapital söz konusu. Gündemimiz­de bu konu da var.

Halka arz konusunda çalışmalar ne düzeyde?

Halka arz grup için ciddi bir sıç­rama sağlayacak. Bunu uzun zaman­dır planlıyoruz. ortalarını düşünüyorduk fakat konjonktürü görme­miz lazım. Seçimden sonra nasıl bir tablo çıkacak ona bakmamız lazım.

Halka arza en yakın şirket han­gisi?

En yakın şirketimiz alüminyum. Hem büyüme hikayesi var hem de alanında lider konumda. Halka arz için uygun. Kendi içimizde tartıştığı­mız konu, ilk halka arz holding mi yoksa sektör mü olmalı. Gıda şirket­lerimizin de potansiyeli çok iyi.

Bu yıl için nasıl bir bütçe hazırla­dınız? Bütçe planınızı doların seyri ne kadar etkiledi?

Biz grup olarak risk yönetimine önem veren ve risk yönetim araçları­nı en etkin kullanan holdingiz. Her işimizi detaylı analizlerle yönetiyoruz. Kısa ve uzun vadeli hedge'ler yapı­yoruz. Dolayısıyla kurdaki hareketli­likten kaynaklı bir zararımız yok. 2015 bütçemiz yüzde 15 büyüme üzerine yapıldı. Gelen dört aylık ra­kamlar bütçe hedeflerinin tutacağını gösteriyor.

ATAŞEHİR'DE İŞ OTELİ YAPACAĞIZ"

Gayrimenkul sektöründe de önemli yatırımlara hazırlanan Kibar Holding, mevcut arazi stoğuyla büyük işlere imza atmayı planlıyor. Gayrimenkul işine ilk olarak Ataşehir'de otel yatırımıyla başlayacaklarını ifade eden Tamer Saka, şunları söylüyor: "Gayrimenkulde hazırlıklar sürüyor. Çok değerli arazilerimiz var. Ataşehir'de bir iş oteli yapmayı planlıyoruz. Birkaç aya kadar kazmayı vuracağız. 60 milyon dolarlık bir yatırım olacak. 7 dönüm üzerine, 200 yatak kapasiteli otel ve AVM kompleksi olacak. Tuzla'da 350 dönümlük yekpare arazimiz var. İstanbul'un değişik bölgelerinde önemli arsa stoklarımızın varlığı, önümüzdeki dönemde bu alanda iddialı projelerin oluşmasına vesile olacak." (SİBEL ATİK/EKONOMİST DERGİSİ)