AB'nin ABD'ye gönderdiği mektubun detayları: İstihdam uyarısı

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Avrupa Birliği’ne çelik ve alüminyumda ek tarife uygulamasının ardından başlayan ticaret savaşının otomobil sektörüne yayılma riskinin giderek arttığı bir dönemde Brüksel’den Washington’a gözdağı gibi uyarı gitti. AB, Amerikan yönetimini, otomobil ithalatına ek tarife uygulaması halinde alınacak karşı önlemlerin ABD’nin ihracatının 294 milyar dolarlık bölümünü etkileyebileceği konusunda uyardı. AB Komisyonu’nca ABD Ticaret Bakanlığı’na iletilen 10 sayfalık mektupta, Avrupalı otomobil markalarına yüzde 25 ek tarife uygulanması halinde ABD ekonomisinin karşı karşıya kalacağı karamsar tabloya dikkat çekildi. “Ekonomik analizler bu ürünlerde tarif artırımına gidilmesinin her şeyden önce ABD ekonomisine zarar vereceğini teyit ediyor” ifadelerine yer verilen mektupta, Amerikan ihracatının 294 milyar dolarlık bölümünün misilleme önlemlerine konu olabileceği vurgulandı.

420 BİN İSTİHDAM

Geçen yıl AB’den ABD’ye ihraç edilen otomobillerin değeri 37.4 milyar Euro olurken ABD’nin AB’ye ihraç ettiği otomobillerin değeri 6.2 milyar Euro seviyesinde kaldı. AB üyesi ülkelerin şirketlerinin, ABD ekonomisine yönelik katkısının öne çıkarıldığı mektupta, söz konusu ek verginin ABD ekonomisine başlangıçta oluşturacağı negatif etkinin 13-14 milyar doları bulacağı bunun da cari dengeyi de olumsuz etkileyeceği kaydedildi. Mektupta, Avrupalı üreticilerin geçen yıl ABD’de 2.9 milyon araç ürettiği, bunun ABD otomobil üretimin yüzde 26’sı olduğu ve yüz binlerce kişiye istihdam sağladığı ifade edildi. Mektupta özellikle Trump’a destek veren dört güney eyalete atıfta bulunulurken, Avrupalı otomotiv şirketlerinin ABD’de 120 bin kişinin istihdamına doğrudan katkı yaptığı, satış ve yedek parça da hesaba katıldığında bu sayının 420 bine kadar yükseldiği de belirtildi.

SAVAŞ NASIL BAŞLADI

ABD Başkanı Trump, 9 Mart’ta ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 gümrük tarifesi uygulanacağını açıklamış, AB’ye bu vergilerden 1 Haziran’a kadar geçici muafiyet tanımıştı. AB, ABD’nin yakın müttefiki olduğunu ve ulusal güvenlik tehdidi olmadığını gerekçe göstererek ABD’nin gümrük vergilerinden daimi bir biçimde muaf tutulma çağrısında bulunmuştu. Müzakereler sonucu AB, ABD’yi kararından vazgeçirememişti. ABD’nin devreye aldığı ek gümrük vergileri konusunda dengeleyici tedbirler alan AB, 22 Haziran’dan itibaren ABD’den ithal edilen mısır, barbunya, pirinç, fıstık ezmesi, viski, puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven, motosiklet, yat, tekne, tüp ve çelik gibi yüzlerce farklı ürüne yüzde 25 gümrük vergisi yürürlüğe koydu. AB’nin kararının ardından Trump, Avrupa’dan ithal edilen tüm araçlara yüzde 25 ek vergi tehdidinde bulunmuştu.

ABD’DE SATIŞLARI 2 MİLYON DÜŞÜRÜR

AMERİKAN LMC Automotive’nin yaptığı bir araştırmaya göre, AB’den ithal otomobillere yüzde 25 ek vergi konması halinde, bunun ABD’deki otomobil satışlarını yılda 2 milyon adet düşüreceği belirlendi. Ayrıca ek verginin ABD’de otomobil fiyatlarının yüksel-mesini sağlayarak, 100 binlerce Amerikalının işsiz kalmasına yol açacağı belirtildi.

JUNCKER AY SONUNDA TRUMP’LA GÖRÜŞECEK

ABD, çelik ve alüminyumda olduğu gibi otomobil ve yan parçaları konusunu da ‘ulusal güvenlik’ kapsamında gören bir yaklaşım içinde. AB ise bu yaklaşımı reddediyor ve geçerli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceğini savunuyor. Brüksel’e göre otomobil-ulusal güvenlik denklemi ‘cılız’. AB Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, otomobil ithalatının ABD’nin ulusal güvenliğine etkisine yönelik soruşturma için, “AB’ye göre yürütülen soruşturma meşruiyet ve olgusal temel açısından eksik ve uluslararası ticaret kurallarını ihlal ediyor” dedi. ‘Sağlıklı olan Amerikan otomobil sektörüne yönelik tehdit yokken kısıtlayıcı önlemlerin devreye sokulmasının bu sektördeki olumlu eğilime zarar vereceği’ de AB Komisyonu’nun mesajları arasında yer aldı. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker bu ay sonundan önce Washington’a gidecek. Juncker’in Trump ile bir araya gelerek ticaret alanında yaşanan sorunları ele alması öngörülüyor. (Hürriyet / Güven Özalp)