Otonom araçda CEO'lardan u dönüşü

Otonom araçda CEO'lardan u dönüşü

access_time10 Şubat 2020 15:10
Kendi kendine gidebilen araçlar konusunda sürekli çalışmalar yapan otomotiv üreticileri, şimdilerde bu rüyaya “gerçeklik ayarı” yapmaya başladı. Yani ileri derecede otonom araçların gerekliliği sorgulanıyor.

Sürücüsünü yolda dinlendiren, kendi kendine gidebilen (otonom) araçlar üzerinde çalışan otomotiv firmaları, son dönemde üst üste gelen aksilikler ve mühendislik masraflarıyla, bir miktar geri adım atmış görünüyor. Nitekim küresel üreticiler, şimdilerde ileri derecede otonom (4. ve 5. seviye) sürüş teknolojisine sahip araçların bireysel tüketiciler tarafından talep göreceğinden şüpheli olduklarını belirtiyor.

Yakın zamana kadar, ileri derecede otonom teknolojili araçların 2020 ve sonrasında yollarda olacağına ilişkin “rüya açıklamalar”, şu sıralar yerini daha temkinli ve gerçeklik dozu yüksek tahminlere bıraktı. Son dönemlerde Uber ve Google’ın ileri derecede otonom sürüş sistemine sahip araçlarının karıştığı kazalar, Tesla’nın kullandığı otonom özellikli Autopilot sisteminin suçlandığı bazı olaylar, elektrikli araçların yanı sıra bu konu üzerinde de çalışan otomotiv üreticilerini ciddi şekilde şüpheye düşürdü. Geçtiğimiz yıldan itibaren otonom araçlara karşı tüketici güveninde de bir düşüş gözlenmesinin, markaları strateji ve planlarını gözden geçirme noktasına getirdiği belirtiliyor.

Hem de çok pahalı!..
Konuya ilişkin Automotive New Europe’a konuşan Volvo Cars CEO’su Hakan Samuelsson, aynı kuruluşa verdiği demeçte kendi kendine gidebilen otomobillerin “teknik olarak ilk düşündüklerinden daha zorlayıcı” olduğunu vurgulamış. Samuelsson, kendilerinin “sadece otobanlarda” kontrolü üstlenebilecek sürüş sistemleri üzerinde çalıştıklarını belirterek, Volvo’nun “tamamen otomatikleştirilmiş bir sistem getirmekten kaçınacaklarını, böylelikle sürücülere yanlış bir güvenlik algısı sunmak istemediklerini” belirtiyor.

PSA Grubu CEO’su Carlos Tavares de, benzer düşüncede. Tavares, “3. seviyenin üstündeki seviyelerin tüketicilere bir önemli bir fayda sunacağını düşünmediklerini” belirterek, “Otonom sürüş 3. seviyeyi geçince, fiyatın tavan yapmaya başladığını ancak sağladığı değerin pek de değişmediğini gördük” ifadelerini kullanıyor.

Uçak niyetine
Tavares, 4 veya 5. seviyenin, sadece otonom servis araçları ve robot taksiler için ilginç olabileceğini kaydederken, “Sonuçta bu araçlar, özel yolları, şeritleri, işaretleri bulunan ‘sadeleştirilmiş’ ortamlarda kullanılacak. Dolayısıyla basit bir ortamda ilerleyecekleri için, karşılaşacakları durumlar, senaryolar da sınırlı olacak. Bu da geliştirilecek yazılımları ucuz yapacak” diye açıklıyor.

Süper lüks otomobil üreticisi Bentley’nin CEO’su Adrian Hallmark ise bu tip ileri derecede otonom sistemler için farklı bir öneri getirmiş. Ona göre elektrikli ve otonom araçlar, Avrupa içinde bazı rotalarda uçakların yerini alabilir. Hallmark, “Kendi kendine gidebilen bir otomobille, 320 km/s hızla güvenli bir şekilde 3 saatlik yolculuk yapılabilir. Avrupa’nın pek çok ülkesinde bu mümkün” derken, kendi kendine gidebilen araçların 20-30 yıl daha mantıklı hale gelmesini beklemediğini ima ediyor. Bu tip araçların bu tip teknoloji için özel hazırlanmış yollarda kullanılabileceğini kaydeden Hallmark, örneğin Londra ya da Mumbai gibi kentlerin bunun için uygun olmadığını, kentlerin söz konusu teknolojiye göre yeniden tasarlanmasını da kolay kolay hiçbir yerel yönetimin göze alamayacağını söyledi.

Elbette tüm üreticiler bundan vazgeçmiş değil. Örneğin Mercedes ve BMW, kendi “4. seviye” sürüş sistemlerini geliştirmek için ortak çalışmayı sürdürüyor. İki üretici, bu sistemi, çağrıya dayalı özel hizmet verecek BMW 7 Serisi ve Mercedes S Sınıfı gibi araçlarda kullanmayı planlıyor.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu da, yeni SUV modelin, “internet üzerinden güncellenebilir, ‘seviye 3 ve ötesi’ otonom sürüşe uygun” alt yapıya sahip olacağını belirtmişti.

5 ayrı seviye var
Otonom sürüş için 2014 yılında 5 farklı seviye kriteri tanımlanmıştı. “1. seviye”de, sistem, sürücü tarafından devreye sokuluyor ve örneğin, şerit takip asistanının görev yapması gibi insan faktörünün ön planda olduğu bir sürüş hedefleniyor. 2 ve 3. seviyede, sürüş kontrolünün büyük kısmı yine sürücü sorumluluğunda. Bu seviyelerde araca belli komutlar verebiliyor, kısa süreli hareketleri bu komutlara göre yapması sağlanıyor. 3. seviyede yoğunlukla sensör ve kameralar kullanılıyor. Her ne kadar sürüşü bu sistemler gerçekleştirse de, sürücünün direksiyon başında ve sürüşe müdahale etmeye hazır olması gerekiyor. 4. seviyede araca herhangi bir komut ya da müdahale gerekmiyor. Sadece araçta olunması yeterli. Tam otonom, yani 5. seviye ise artık aracın insan faktörüne ihtiyaç duymadığı nokta. (Levent Köprülü/ Milliyet)

folder_openEtiketler

İlgili Haberler

Türkiye'den elektrikli otomobil atağı: AB'de ilk 5'i zorluyor

Türkiye'den elektrikli otomobil atağı: AB'de ilk 5'i zorluyor

access_time28 Mart 2024 11:50

Türkiye, ocak-şubat döneminde gerçekleştirdiği 8 bin 255 adet tam elektrikli otomobil satışıyla, bu alanda AB'de 6'ncı sırada bulunuyor.

Toyota'nın satışları düştü

Toyota'nın satışları düştü

access_time28 Mart 2024 08:52

Toyota Motor'un küresel satışları şubatta geçen yıla göre %7 düştü.

İngiltere'nin otomobil üretiminde artış devam ediyor

İngiltere'nin otomobil üretiminde artış devam ediyor

access_time28 Mart 2024 08:00

İngiltere Motor Üreticileri ve Tüccarları Derneği verilerine göre, ülkede otomobil üretimi üst üste 6'ıncı ayda da artış gösterdi.

BYD'den satışlarda %20 hedefi

BYD'den satışlarda %20 hedefi

access_time28 Mart 2024 05:04

BYD, 2024 için 3,6 milyon adetlik satış hedefi belirledi. BYD’nin 2024 yılı için satışlarını yüzde 20 oranında artırmayı hedeflediği belirtildi

YORUM YAP

YORUMLAR (0)