Otomotivde elektriğe dönüş kolay olmayacak
OTOMOBILSAYFASI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İçten yanmalı motorla çalışan binek araçlar küresel karbon emisyonunun yaklaşık yüzde 9’undan sorumlu. Otomobilsayfasi.com’un derlediği bilgilere göre, küresel iklim değişikliği konusunun aciliyeti her geçen gün artarken Glasgow’da gerçekleşecek Küresel İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) da elektronik araçlara geçiş en önemli gündem maddelerinden birisi. Ancak Morgan Stanley Sürdürülebilirlik Araştırmalarının Küresel Başkanı Jessica Alsford’un Financial Times’taki yazısına göre bu geçiş süreci beklenildiği kadar kolay gerçekleşmeyebilir. İşte Alsford’un o yazısı:
Karbon emisyonu düzenlemelerinin sıkılaştırılması, içten yanmalı motorlu araçların piyasa sürülmesinde uygulanan yasaklar ve tüketicilere teşvik sağlamak için yapılan sübvansiyonlar, özellikle Çin ve Avrupa'da elektrikli araç satışlarını beklenenden daha yüksek seviyelere itiyor.
Morgan Stanley'nin küresel otomobil ekibi 2030 yılına kadar yeni otomobil satışlarının yüzde 40'ının elektrikli olmasını bekliyor. Elektrikli araçların bu seviyede benimsenmesi için, önümüzdeki on yılın başına kadar her yıl yaklaşık 36 milyon elektrikli otomobil üretilmesi gerekecek ve bu yıl üretilmesi beklenen araçlar 4 milyonun biraz üzerinde. Ancak küresel emisyonların yaklaşık yüzde 9'unun binek araçlardan geldiği düşünüldüğünde, bu geçiş hızı yeterli mi?
Değişim hızı, dünya otomobil filosunun 2030 yılına kadar sadece yüzde 10 elektrikli olacağı anlamına geliyor ve yollarda 1,5 milyar benzinli ve dizel otomobil olacak. Söz konusu rakam bugünkünden yaklaşık 150 milyon daha fazla. Yakıt verimliliğinden tasarruf sağlandığını ve daha sürdürülebilir yakıtların kullanıldığını varsaysak bile, binek otomobiller için küresel petrol talebi veya karbondioksit emisyonları üzerinde önemli bir etkisi olmayacaktır.
Elektrikli otomobillere geçişin hızlandırılması, ertelenerek önümüzdeki hafta Glasgow'da başlayacağı açıklanan COP26 toplantısı için açıklanan önceliklerden biri.
Her şeyden önce, talebin hızlanması gerekiyor. Piyasadaki önemli tüketicilerle yaptığımız bir anket, fiyat ve altyapı eksikliğinin önemli konular olduğunu gösterdi. Birçok hükümet bunu değiştirmek için baskı yapıyor. Bazı ülkeler elektrikli araçlar için finansal teşvikler ve vergi kredileri getirirken, otomobil şirketleri de daha uygun fiyatlı modeller geliştiriyor. Örnek vermek gerekirse Avrupa Komisyonu, "Fit for 55" paketinde şarj ağlarına yatırımlarını ölçeklendirebilmek amacıyla alternatif yakıt altyapı düzenlemesinin gözden geçirileceğini duyurdu.
Ancak değişimin hızı, elektrikli araçlar için gerekli olan ve çok ihtiyaç duyulan emtiaların, yani lityum, nikel, kobalt ve bakır gibi madenlerin tedariki ve son alıcılar için fiyatlardaki potansiyel artışı ile de belirlenecek.
2030 yılında yıllık elektrikli araç üretimi için, akü teknolojisinde bir değişiklik olmadığı varsayıldığında, mevcut rakamlarla yüzde 40 elektrikli araç satış piyasa payı için yaklaşık sekiz kat daha fazla lityum, nikel ve bakır gerekecektir. Yüzde 100 satış ağırlığına ulaşılması içinse, piller için bu emtiaların mevcut yıllık arzının 20 katından fazla artması gerekiyor.
Bu emtiaların madenciliği yapan şirketler için iyi bir haber olsa da, karşılanamayan ve artan talep, yıllık olarak üretilen elektrikli araç sayısını etkileyecek ve fiyatları sonunda da elektrikli araç satışlarındaki büyümeyi sınırlayacak bir seviyeye yükseltecektir.
Kobalt için önümüzdeki birkaç yıl boyunca güçlü bir büyümenin devam etmesi beklense de orta vadede, pil teknolojisindeki ilerleme gerekli metal miktarını azaltacaktır. Yeni nesil piller çekiş gücü kazanmasıyla ve kobalt bazlı olanların piyasa payı kaybetmesiyle on yılın ikinci yarısında elektrikli araçlardan gelen talepte bir düşüş olabilir.
Pil geri dönüşümü konusunda da umut var. Ortalama 10 yıllık ömürleri düşünüldüğünde geri dönüşüm için yeterli miktarda kullanılmış pil tedarikinin olması için 2020'lerin sonlarını beklemek gerekecektir ve bu süre teknolojinin ve potansiyelinin farkına varılması için yeterli bir zaman.
Diğer bir zorluksa altyapıyla birlikte geliyor. Elektrikli bir araç için gereken bakır içeriği 70 ila 80kg iken, içten yanmalı motorlu bir araç için yaklaşık 20 kg'dır. Bakır ayrıca gerekli şarj altyapısı için de hayati bir bileşenidir. Araç başına bir özel şarj ünitesi ve sekiz araç başına bir genel şarj ünitesi gerektiği düşünüldüğünde 2030'da gereken toplam bakır talebine yaklaşık 200.000 ton eklediğini varsaymamız gerekiyor.
Ayrıca, elektrikli araçların gerçekten yeşil olması için, onlara güç sağlamak amacıyla kullanılan elektriğin fosil yakıtlardan ziyade yenilenebilir kaynaklardan gelmesi gerekir. Ve evet, hem rüzgar hem de güneş enerjisi üretimi için kullanılan güç kabloları, transformatörler ve jeneratörler için bakıra ihtiyaç duyuluyor.
COP26'da içten yanmalı motorların elektrikli versiyonlarla değiştirme taahhütleri konusunda atılan bir adım, iklim değişikliğini durdurmak için iyi bir ilerleme olacaktır. Ancak herhangi bir taahhüdün, böyle bir geçiş hızını artımak için bir emtia tedarik zinciri ve altyapısı tarafından desteklenmesi gerekiyor.
İngiltere'de otomobil üretimi eylülde sert düştü
Volkswagen’in kârı bu yılın üçüncü çeyreğinde geriledi.
İlgili Haberler
Toyota, 211 bin aracını geri çağırıyor
Toyota, kapı kolu açma anahtarı arızası nedeniyle 211 bin Prius'u geri çağırdı. Şirket, yedek parçaların tedarik periyodu tamamlanana kadar Prius model üretimini durdurduğunu...
Togg'un yeni SUV modeli T8X için tarih belli oldu
TOGG'un CEO'su Karakaş, yerli elektrikli otomobile ilişkin, "B segmentindeki bir SUV'un çalışmalarını yapıyoruz. Seneye bu vakitler T10F'nin satışları başladıktan bir müddet...
Avrupa'da binek araç satışları martta düştü
Dünyaca ünlü birçok otomobil firmasının satışları, elektrikli araçlara yönelik zayıf talep nedeniyle mart ayında düşüş yaşadı.
Elon Musk, Hindistan'da Tesla için milyar dolarlık yatırım planlıyor
Piyasa değerinde sert düşüşler yaşanan Tesla'nın CEO'su Elon Musk, dünyanın en büyük üçüncü pazarı olan Hindistan'da 2 milyar doları aşan bir yatırım çalışması...
YORUMLAR (0)