​500 milyon dolara suyu kaynatacağız

Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Çağlar, Nissan yatırımı için konuştu: Suyun kaynaması için 100 dereceye ulaşması lazım. Biz de doğru zamanı... OYAK Otomotiv ve Çimento Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar, Capital Dergisi’ne verdiği demeçte, uzun süredir konuşulan Nissan yatırımıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Nissan ile Türkiye’de üretime dönük planlarının halen devam ettiğini kaydeden Çağlar, “Ama tabii ki yatırım yapmak hem ekonomik hem teknolojik şartlara hem de pazar durumuna bağlı. Arz talep dengelerine bağlı. Şu anda Avrupa yeni yeni kendini toparlamaya başladı. Dünya genelinde 2007-2008’deki krizin etkileri halen devam ediyor. Özetle Nissan ile yatırım planımız devam ediyor ama bekliyoruz” dedi.

MUHAKKAK OLACAK

Yatırımın zamanlaması için “Suyun kaynaması için 100 dereceye ulaşması lazımdır” yorumunu yapan Çağlar şöyle konuştu: “Biz de doğru zamanı ve doğru konjonktürü bekliyoruz. Ama 2020’den önce muhakkak olacağını düşünüyorum. Yatırımın büyüklüğünün 500 milyon doların üzerinde olacağı muhakkaktır. Yani 2020’ye kadar OYAK–Nissan olarak Türkiye’ye 500 milyon dolarlık bir ortak yatırım olacaktır. Bunun 250 milyon doları OYAK, 250 milyon doları Nissan olabilir. “

KAPASİTE’NİN YÜZDE 95’İ

Geçen yıl Türkiye’deki toplam otomotiv üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artarak 1 milyon 218 bin 848 olduğunu hatırlatan Çağlar, “Yine Türkiye toplamında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 7 arttı ve 902 bin 194 adet gerçekleşti. Örneğin Biz OYAK Renault olarak Bursa’da 320-330 bin araç üretiyoruz. 360 bin adetlik kapasitenin yüzde 95’ini kullanıyoruz. Sektörde bu oran yüzde 70’ler düzeyinde. En büyük gelir de ihracattan oluyor. Bu durum ihracat yapan tüm şirketler için geçerli. Dolayısıyla 2014 ihracat ve üretim açısından iyiydi ancak iç pazar satışlarında yüzde 10 düşüş oldu” diye konuştu. Çağlar, Oyak Renault da bu yıl yeni araçlar için 300 milyon TL yatırım yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Çin ve Hindistan’ın yanında marjinaliz

DÜNYADA otomotiv sektöründe 10 yıllık vadede Çin’de çok büyük bir üretim ve tüketim olmasını beklediğini kaydeden Celal Çağlar, “Aynı durum Hindistan ve Brezilya için de geçerli. Bu ülkeler hem dünya markalarının üretim üssü olarak büyüyor hem kendi markalarını geliştiriyorlar. Bir de Türkiye, Romanya, Polonya, Fas gibi ülkeler var. Tabii bu ortamda Polonya, Fas, Türkiye gibi ülkelerin üretimleri Çin, Hindistan ve Brezilya’nın yanında çok daha marjinal kalacaktır. Türkiye üretimin 2 milyona çıkması bile şu an için zor. Yeni bir marka gelip yatırım yapmadığı sürece bu rakamın artması mümkün görünmüyor. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıllık süreçte global pazardaki aktörlerin ve dengelerin çok değişmeyeceğini düşünüyorum. Başta Çin olmak üzere Doğu ve Orta Asya, Rusya, Güney Amerika ise üretim açısından cazibe merkezi olmaya devam edecektir” dedi.

2023 hedefleri bu vergilerle olmaz

CELAL Çağlar, Türkiye’de her sektörün 2023 hedefleri olduğunu belirterek, “Türkiye 2023’te şu kadar otomobil üretecek, şu kadar ihracat yapacak” diyoruz. Bu havada 2023 hedeflerine ulaşmak için Türkiye’ye çok ciddi yatırımın gelmesi gerekiyor. Başka türlü olamaz. Türkiye’ye otomotiv yatırımının gelebilmesi için de iç pazardaki 1 milyon sınırının mutlaka ve mutlaka aşılması gerekiyor. Ama vergi politikanız böyle devam ederse, nasıl aşılır? O da hükümetin politikasıyla ilgili bir konu. Bunların hepsi tercih meselesi” dedi. Çağlar vergi oranlarına ilişkin şunları söyledi: “ Sektör olarak yıllardır iç pazarda 1 milyon adet satış hedefimiz var. Ama şu bir gerçek ki bu tamamen hükümet politikasıyla alakalı bir konu. Bugün siz 2 litrenin üzerinde bir otomobil alıyorsanız, aracın değeri 100 bin ise 145 bin vergi ödüyorsunuz. Yüzde 145 vergiden bahsediyoruz. Dolayısıyla burada yapabilecek çok fazla bir şey yok.  Birkaç ay önce Maliye Bakanı’nın bizzat kendi açıklaması var. “Şu anda ÖTV’yi artırmayı düşünmüyoruz. Ama büyük rakamları, milyonları aşarsa o zaman bakarız” diyor. Eğer siz satışlar arttıkça vergileri yükseltirseniz, Türkiye hiçbir zaman 1 milyon adede ulaşamaz. Ama “Satışlar artsa da vergiye dokunmayacağım” derseniz, bu 2 noktada olumlu sonuç verir. Hem satışları artırır hem bu sayede üretim de artacağı için Türkiye’ye yatırım gelir. “

Marka yoksa neyi araştıracaksınız

TÜRKİYE’nin bugün kendi markası olmadığını kaydeden Çağlar, “ Kendi tasarımı yok. Başka markaların işçiliğini yapıyor. Son tahlilde fasonculuk yapıyor. O yüzden Türkiye’nin de artık mühendislik alanında gelişerek yabancı markalara ürün satacak hale gelmesi lazım. Böyle çalışmalar var ama bunlara daha çok imkan tanınması, daha çok teşvik verilmesi lazım. AR-GE dediğiniz şey araştırmak ve geliştirmektir. Bir ürününüz yoksa bir markanız yoksa neyi araştırıp geliştireceksiniz? Dolayısıyla Türkiye, hangi sektörde olursa olsun, öncelikle kendi ürününü, kendi markasını yaratmalıdır. Kendi tasarımını, dizaynını yaratarak yabancı markalara satabilecek noktaya gelmelidir. Bu tarz işler yapabilen mühendislik şirketleri çoğalmalıdır. Çünkü asıl para orada. Asıl katma değer orada” dedi.