Hibrit modelle üretimi yüzde 82 artırıyoruz

Türkiye otomotiv sektörü, 2017'nin ilk beş ayında üretim ve ihracatta rekor üstüne rekor kırdı. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) verilerine göre, iç pazarda yüzde 10'lara varan daralmaya rağmen otomotiv üretimi yüzde 22 ve otomobil üretimi ise yüzde 41 arttı. Bu dönemde otomobil üretimi 506 bin 747 adet olurken, üretimin yüzde 83'ü dış pazarlara ihraç edildi. Dünyanın lider otomotiv üreticilerinden Toyota'nın Türkiye'deki üretiminin bu başarıdaki rolü büyük. Geçen yıl kasım ayında 350 milyon Euro yatırımla hayata geçirdiği Türkiye'deki üçüncü modeli C-HR ile büyük çıkış yakalayan Toyota Türkiye, 2016'da üretimden satışlarda 10,5 milyar TL'ye ulaştı ve ISO 500 listesinde 15'inci sıradan 6'ıncı sıraya yükseldi. Türkiye'nin ilk hibrit modeli olan Toyota C-HR ile ihracatını yüzde 52 oranında artırarak 2016'da yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracata imza atan Toyota Türkiye, Adapazarı'ndaki dev fabrikasının kapılarını Ekonomist'e açtı. Toyota Türkiye Genel Müdürü ve CEO'su Hiroshi Kato, yeni yatırım planlarını, Türk otomotiv pazarını ve yerli oto tartışmalarına ilişkin görüşlerini Ekonomist'ten Aram Ekin Duran'a anlattı.

2016'yı ciro, ihracat ve istihdamda nasıl bir sonuçla kapattınız?

2016 yılında üçüncü yeni modelimiz Toyota C-HR'nin seri üretimiyle ilgili olarak yoğun işe alım ve yeni arkadaşlarımızın eğitim aktivitelerine odaklandık. Üretim kapasitemizi 150 binden 280 bine yükseltiyoruz. Bu özellikleriyle, Toyota Türkiye, Avrupa'daki Toyota fabrikaları arasında en yüksek üretim hacmine sahip fabrika unvanını kazanmış oldu. C-HR için mevcut üretim hatlarımızı modifiye ettik, mevcut binalarımızı genişlettik. Yaklaşık 2 bin yeni arkadaş istihdam ettik. Yeni çalışanlarımızla birlikte toplam çalışan sayımız 5 bine ulaştı. 2016 son çeyrekten bu yana üretimde üç vardiya çalışmaya başladık. Toyota C-HR sadece bizim için değil, Global Toyota için de bir dönüm noktası. Bu proje ile şirketimiz de Japonya dışında Toyota Yeni Global Platformu'nda (TNGA) üretim yapan ilk denizaşırı fabrika olma başarısını gösterdi.

Toyota Türkiye, 2016'da büyük bir sıçrama ile İSO 500 Listesinde 15'inci sıradan altıncı sıraya yükseldi. Bu atak nasıl sağlandı?

Bu, Toyota C-HR'nin etkisi. Sadece 2016'nın son çeyreğinde üretilmiş olmasına rağmen etkisi oldukça fazla oldu ve bu da İSO 500 listesinde yükselişe geçmemizi sağladı. 2016 yılında elde ettiğimiz yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracatımızla, Türkiye'nin ihracat liderleri arasında altıncı büyük ihracatçı şirket olarak yerimizi aldık. Toyota C-HR, Türkiye otomotiv sanayi performansına da gözle görülür katkı sağladı.

Bugüne kadar Türkiye'de toplam ne kadar yatırım yaptınız?

C-HR için yaptığımız 350 milyon Euro yatırımla birlikte kümülatif yatırımımız 1,7 milyar Euro'ya erişti. Bu ilave yatırım, ekipman modernizasyonu, yeni ekipman alımı ve binaların genişlemesiyle ilgiliydi. 2016 yılının ilk yarısında bu hazırlıklarımızı hemen hemen tamamlamıştık. Sonuç olarak halihazırda üretim hatlarımızda aynı anda üç modelin, yani Corolla, Verso ve Toyota C-HR'nin seri üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Bu üç modeli içle-rinde ABD, Kanada, Tayvan gibi ilk kez ihracat yapmaya başladıklarımız dahil olmak üzere yaklaşık olarak 100 ülkeye ihraç ediyoruz.

Toyota Türkiye olarak 2017'de büyüme hedefiniz nedir?

2017 yılı üretim ve ihracat anlamında bizim için çok önemli sonuçlara varacağımız bir yıl olacak. Bu yılın sonunda gerçekleştirmeyi planladığımız toplam üretim hedefimiz yaklaşık 280 bin adet. Bu rakam şirketin kuruluşundan bugüne kadarki en yüksek üretim hacmine tekabül ediyor. 2016 yılına göre üretimimiz yüzde 82 artmış olacak ve yüzde 100 kapasiteyle çalışacağız. Ürettiğimiz araçların yüzde 63'ünü Toyota C-HR, yüzde 28'ini Corolla ve yüzde 9'unu Verso oluşturacak. Bu yıl üretimimizin yüzde 85'ini ihraç edeceğiz.

Önümüzdeki dönemde Toyota'nın Türkiye'de ürettiği modellerin artırılması gibi bir plan var mı?

Şu anda yeni bir model projesi yok. Fakat mevcut her modelin otomotiv sektöründe 3-4 yılda bir yenilendiğini düşünürsek, bu da başlı başına bir proje haline geliyor. Örneğin, Corolla'da birkaç yıl içerisinde kasa değişimine gidilecek.

Bu yıl Türk otomotiv pazarında yaklaşık yüzde 10'luk daralma bekleniyor. Sizce sektör 2017'yi nasıl kapatır?

2016 yılında hemen hemen tüm otomotiv üreticileri büyük yatırımlar yaptı, yepyeni projeleri hayata geçirdi. Ancak bu yıl iç pazarda bir miktar daralma göreceğiz. Bunun en büyük nedeni ise kurlardaki oynamalar. Ama ben bu daralmanın devam edeceğini düşünmüyorum. Muhtemelen yıl sonunda ya da en geç gelecek yıl pazar gerçek potansiyeline doğru yükselecektir. Bu yıl ise pazarın yaklaşık 800 bin adetlerde kapanmasını bekliyorum.

"MATERYAL MÜHENDİSLİĞİNDE FIRSATLAR VAR"

"Türkiye'nin otomotiv üretiminde 70 yıla yakın bir geçmişi var. Bugün ana sanayiinin yanı sıra otomotiv üretimine parça tedarik eden pek çok Türk yan sanayi firması var. Üretim ve ihracatta olduğu gibi Türkiye otomotiv pazarının da büyüyüp gelişeceğine inanıyorum. Türkiye'de bu yetkinlik olduğu için biz de Toyota olarak buradayız. Zaten Türkiye'de üretim yapan otomotiv şirketleri yüzde 70 yerli üretim kullanıyor. Dolayısıyla bizim üretimimiz de yerli sayılır. Kişisel olarak, Türkiye'nin sağlam adımlarla yerli motor üretene kadar otomotiv materyalleri mühendisliğine odaklanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Örneğin, otomotivde pil teknolojisinin geliştirilmesi, çevreci teknolojiler geliştirmek veya ağırlığı azaltacak malzemeler üretmek gibi alanların katma değeri çok yüksek. Diğer alanda zaten çok sert bir rekabet var. Materyal mühendisliği konusunda ise fırsat sunan daha fazla alan mevcut"

“2020’DE HER MODELİN HİBRİT VERSİYONU OLACAK”

“Toyota, hibrit teknolojisiyle özdeşleşmiş bir şirket. Seri üretimine başladığı 1997 yılından bu yana geçen 20 yılda Toyota’nın dünyadaki hibrit satışları 10 milyon adedi geçmiş durumda. 2020 yılında her Toyota modelinin birer hibrit versiyonunun olması hedefleniyor. Bizde yeni modelimiz Toyota C-HR ile Türkiye’de ilk hibrit aracı üreterek bir ilke imza atmış bulunuyoruz. Elektrikli araçlara sağlanan teşvikten sonra hibrit araçlar için de teşvik gelmesinden memnuniyet duyduk. Türkiye pazarında hibrit otomobillerin pazar payı halihazırda istenen seviyelere ulaşmasa da hem çevreye olan pozitif etkileri hem de ekonomik faydalarından dolayı hibrit araçların önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacaklarını düşünüyorum.”