İkinci el ihraç edilsin!
ibrahim Aybar "Türkiye’de 3.2 milyon 20 yaş üzeri araç var, bu araçları ihraç edeblen yeni iş modellerini devletimizin katkısıyla bulmamız lazım” dedi
Aybar, “Türkiye, ciddi bir şekilde yaşlı araç parkı haline gelmeye devam ediyor. Yeni araçları satıyoruz, eskiler devreden çıkmıyor. Bunlar için hurda gibi çözümler denendi ama öyle gözüyor ki hükümetimiz makroekonomik anlamda yeni bir hurda uygulamasını tercih etmiyor. Bu eski araçları Türkiye’nin dışına çıkartan, başka ülkelere ihraç edebilen ve böylece hem eski araçlardan kurtulup, hem de ihraç geliri sağlayacağımız yeni iş modellerini devletimizin katkısıyla bulmamız lazım” diye konuştu.
“Bugün AB’deki eski araçlar, Uzakdoğu’nun eski araçları çok güzel pazar bulabiliyor. Biz niye bulmayalım?” yorumunu yapan Aybar, Türkiye’deki ikinci el araçların değerlerinin yüksek, motorizasyon ve donanımın ise düşük olduğuna işaret etti. Aybar, şöyle devam etti:
Devletle çalışmalıyız
Bugün hâlâ 90-94 model araçlara 8-10 bin liralık fiyatlar pazardayken, motor donanımları da çok iyi değilken bu araçları pazarlamak çok mümkün değil. O zaman başka bir metot uygulamak lazım. Bu noktada devletimizle çalışmamız lazım. Türkiye’nin ikinci el araç ihracatı açısından bir kısıntısı yok. Yeter ki pazar oluşsun.”
Seçim öncesi hareket var
Bekledikleri ve öngördükleri ekonomik istikrarın gerçekleşmesi durumunda, bu yıl otomotiv pazarının geçen yılın yüzde 10 üzerinde olacağını tahmin ettiklerini de aktaran İbrahim Aybar, pazarın 820-850 bin aralığında gideceğini kaydetti. Aybar, seçim öncesinde hareketlilik yaşandığını, bunun da otomotiv sektörüne yansıdığına dikkati çekerek, “Dolayısıyla bir takım verilebilecek yeni imkanlar vatandaşlara alımlarda da hızlanma getireceği için ilk yarıyı hareketli geçmesini bekliyoruz” diye konuştu. Çözüm sürecinin otomotiv sektörüne yansımasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Aybar, “Çözüm sürecinin etkin olduğu coğrafyalarda, insanlar yatırım yapmada daha bir cesaretli olacağı ve önlerini daha rahat görebilecekleri için, bunun mutlaka yatırıma da pozitif etkisi olur. Bunun etkisiyle oralarda bir canlanma bekleriz. Bu canlanma otomotiv sektörüne+ de doğal olarak olumlu yansır” ifadelerini kullandı.
Sürekli bir kur artışı fiyata yansır
İBRAHİM Aybar, dolar/TL ve faizlerin bulunduğu seviyenin pazara etkisini değerlendirerek, Türkiye’de serbest ekonominin hakim olduğunu dile getirdi. Serbest ekonominin gereğini yapmakta fayda bulunduğunu her zaman gördüğünü aktaran Aybar, şunları kaydetti: “Bizim belli bir kurdan bağlantılarımız yapıldı. Şu anda kur artsa bağlantısını yaptığımız otomobilleri etkilemez ama bundan sonraki olacak siparişleri etkiler. Onun için sürekli bir kur artışı otomobil fiyatlarına yansıyacaktır. Bizde tüketici kredileri otomobil satışlarında önemli bir faktör. İnsanın otomobil alması için 3 önemli şart var; uygun fiyat, uygun işletme maliyeti ve uygun kredi şartları. Finansmanda da aylık taksitleri düşürebilmek için faizin düşmesi lazım. Şu andaki mevcut şartlarda aylık yüzde 1 civarında bir faizle kredilendirme yapılıyor. ‘Burada belirgin bir düşüşü nasıl görürüz?’ diye baktığımız zaman, 200 baz puanlık bir indirimle bu aylık faiz etkisi ortaya çıkar. Kredilerin aylık taksitleri küçülmüş olur.”
“Bugün AB’deki eski araçlar, Uzakdoğu’nun eski araçları çok güzel pazar bulabiliyor. Biz niye bulmayalım?” yorumunu yapan Aybar, Türkiye’deki ikinci el araçların değerlerinin yüksek, motorizasyon ve donanımın ise düşük olduğuna işaret etti. Aybar, şöyle devam etti:
Devletle çalışmalıyız
Bugün hâlâ 90-94 model araçlara 8-10 bin liralık fiyatlar pazardayken, motor donanımları da çok iyi değilken bu araçları pazarlamak çok mümkün değil. O zaman başka bir metot uygulamak lazım. Bu noktada devletimizle çalışmamız lazım. Türkiye’nin ikinci el araç ihracatı açısından bir kısıntısı yok. Yeter ki pazar oluşsun.”
Seçim öncesi hareket var
Bekledikleri ve öngördükleri ekonomik istikrarın gerçekleşmesi durumunda, bu yıl otomotiv pazarının geçen yılın yüzde 10 üzerinde olacağını tahmin ettiklerini de aktaran İbrahim Aybar, pazarın 820-850 bin aralığında gideceğini kaydetti. Aybar, seçim öncesinde hareketlilik yaşandığını, bunun da otomotiv sektörüne yansıdığına dikkati çekerek, “Dolayısıyla bir takım verilebilecek yeni imkanlar vatandaşlara alımlarda da hızlanma getireceği için ilk yarıyı hareketli geçmesini bekliyoruz” diye konuştu. Çözüm sürecinin otomotiv sektörüne yansımasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Aybar, “Çözüm sürecinin etkin olduğu coğrafyalarda, insanlar yatırım yapmada daha bir cesaretli olacağı ve önlerini daha rahat görebilecekleri için, bunun mutlaka yatırıma da pozitif etkisi olur. Bunun etkisiyle oralarda bir canlanma bekleriz. Bu canlanma otomotiv sektörüne+ de doğal olarak olumlu yansır” ifadelerini kullandı.
Sürekli bir kur artışı fiyata yansır
İBRAHİM Aybar, dolar/TL ve faizlerin bulunduğu seviyenin pazara etkisini değerlendirerek, Türkiye’de serbest ekonominin hakim olduğunu dile getirdi. Serbest ekonominin gereğini yapmakta fayda bulunduğunu her zaman gördüğünü aktaran Aybar, şunları kaydetti: “Bizim belli bir kurdan bağlantılarımız yapıldı. Şu anda kur artsa bağlantısını yaptığımız otomobilleri etkilemez ama bundan sonraki olacak siparişleri etkiler. Onun için sürekli bir kur artışı otomobil fiyatlarına yansıyacaktır. Bizde tüketici kredileri otomobil satışlarında önemli bir faktör. İnsanın otomobil alması için 3 önemli şart var; uygun fiyat, uygun işletme maliyeti ve uygun kredi şartları. Finansmanda da aylık taksitleri düşürebilmek için faizin düşmesi lazım. Şu andaki mevcut şartlarda aylık yüzde 1 civarında bir faizle kredilendirme yapılıyor. ‘Burada belirgin bir düşüşü nasıl görürüz?’ diye baktığımız zaman, 200 baz puanlık bir indirimle bu aylık faiz etkisi ortaya çıkar. Kredilerin aylık taksitleri küçülmüş olur.”
İlgili Haberler
Benzine zam yolda!
Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalarla birlikte Türkiye’de akaryakıt fiyatlarında artış bekleniyor.
Hibrit ve plug-in araçlar için 7 bölgede 20 servis kararı
Elektrikli araçların ithalatı için zorunlu hale getirilen 7 bölgede 20 servis şartı kapsamına hibrit ve plug-in araçlar da dahil edilerek kapsamı genişletildi.
AB'de otomobil satışlarında keskin düşüş
AB pazarında yeni otomobil satışı, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,3 azalarak 643 bin 637'ye indi.
Audi'nin Belçika'daki fabrikasına Çinli talip
Çinli Nio, Audi'nin Belçika'daki fabrikasını satın almak için görüşmeler gerçekleştiriyor
YORUMLAR (0)