Kenan Sofuoğlu: Yüzlerce kez valizimi topladım

Kenan Sofuoğlu: Yüzlerce kez valizimi topladım

access_time18 Ocak 2016 12:13
4 kez dünya şampiyonluğu yaşayan Kenan Sofuoğlu'nun babasının motor tamir dükkânından, dünya motor şampiyonası podyumlarına uzanan hikâyesi

Motor tamircisi bir babanın 4 çocuğundan üçüncüsü olan, 96'da motor sporları ile tanışmış, 2003 yılında sonradan bir motor kazasında kaybedeceği abisi Sinan Sofuoğlu'nun ayağını kırmasıyla 16 yaşında abisinin motoruyla ilk yarışına çıkmış Kenan Sofuoğlu'nun hüzün ve başarı dolu hikayesi..

Gencecik bir adam var karşımda... 32 yaşında... Bakmayın siz onun 4. kez Dünya Şampiyonu olduğuna, öylesine mütevazı, öylesine nereden geldiğini unutmayan biri ki zaman zaman “Nasıl yaşadın sen bunları, nasıl ayakta kaldın?’’ diyesim geldi. Dedim de zaten...

Bir aile düşünün, Sakarya’da, Akyazı’da.... Baba araba tamircisi, motor tamircisi. 4 oğlandan biri ise Kenan Sofuoğlu.... Aile 99 depreminden kurtulmayı başardı, hem de neredeyse bütün komşularını toprağa vererek. Kenan Sofuoğlu, “Tam da yeniden başladık hayata’’ derken, çok değil 2 yıl sonra, önce büyük ağabeyini kaybetti, ardından ortanca ağabeyini... Yetmedi, sırtını tek yasladığı adamı, babayı kansere kaptırdı. Ve sonra en acısı geldi, 3 aylık oğlunu toprağa verdi... O güne kadar bütün cenazelerde metanetini görmeye çalıştığımız o genç adam dağıldı, kameralara aldırmadan ağladı, ağladı... Ve sonrasında gitti, sanki hayatında hiçbir şey olmamış gibi, sanki dünyanın bütün yükü omuzlarında değilmiş gibi, yarıştı ve 4. kez Motosiklet Dünya Şampiyonu oldu.

Göz göze geldik, “Nasıl?’’ diye sordum...

Anlattı: “2002 yılında başladı her şey... 18 yaşında Bahattin ağabeyimi karşıdan karşıya geçerken otomobil çarpması sonucu kaybettim. 2008 yılında Sinan ağabeyim, 24 yaşında pistte antrenman yaparken hayatını kaybetti. Anıları bende çok büyük. 2011 yılında babamı kanserden kaybettim. Özellikle bu sezon Hamza’yı kaybetmem en ağır olanıydı. Çünkü bütün kayıplardan sonra Hamza bizim için bir mutluluktu. Aile hep eksilmişti, Hamza ile çoğalacaktı. Mezarlığımız bomboştu, bir anda doldu! Oğlum Alanya’da otelde rahatsızlanmıştı. Ne olduğunu anlayamadık, beyin kanaması geçirdiğini öğrendik. 3 ay hastanede komada yattı. Testler Avrupa’ya yollandı. Biz neden beyin kanaması geçirdiğini bulamıyorduk. Hamza’da faktör beş eksikliği varmış. Biz de sonradan öğrendik. Kandaki bir eksiklikmiş. Bundan sonraki olabilecek çocuklarımızda böyle bir şey olma ihtimali varmış. Hamza’nın ölümü bile hayatta bize birçok şey kazandırdı. İlk gün hayatını kaybetseydi böyle bir sorun olduğunu bilmeyecektik. Anne ve babadan gelen genle alakalı bir sorun olduğunu bilemeyecektik. Şimdi eşim tekrardan hamile. 6.5 aylık, bir oğlan daha geliyor. Bundan sonra nasıl dikkatli olacağımızı biliyoruz. Hayatımda yaşadıklarım kolay değil. Her mezarlığa gittiğimde anlıyorum, hiç kimse yokken bir anda doldu. ‘Acıyı veren Allah, sabrını da veriyor’ diye büyüdük. Her sabah kalktığımda Hamza’nın acısı yüreğimi yakar. Hamza’yı kaybettikten sonra Başbakan’ımız Ahmet Davutoğlu beni aradığında bana şunu söyledi: ‘Ben yıllar önce birkaç günlük bebeğimi toprağa verdim, acısı hâlâ yüreğimi yakıyor.’ Bizim Hamza’yı kaybettiğimiz daha bir sene bile olmadı. Doğacak yeni bebeğimizin ismini Amir koyacağız. Amir, prens demek.”


Sustu... Sustum.. Sustuk...

Neden sonra “En zor soru nedir biliyor musunuz?” diye söze başladı.

“Sürekli soruyorlar, ‘Acaba bu kayıpların olmasaydı da Dünya Şampiyonu da olmasaydın. Hangisini tercih ederdin?’ diye. Nasıl zor ve acımasız bir soru bu. Ben böyle düşünemem, hayata böyle bakamam ki... Her şey olacağına varıyor ve yaşamamız gereken neyse onu yaşıyoruz. Her kayıp bize başka bir şey öğretiyor, her kazancın öğrettiği gibi. Biz böyle yetiştik, böyle büyüdük; isyan edemem.’’


"MOTOR KONUSUNDA HEP DIŞLANDIM"

Baba, Kenan’ın motosikletle uğraşmasını, tamirci dükkânıyla ilgilenmesini hiç istemez. Ama nafile... Önünde örnek olarak büyük ağabeyleri olan Kenan, motosiklet dışında hiç ama hiç hayal kurmaz.

“Aile tarafından motor konusunda hep dışlandım. Abimlerle parkurda yarışmayı çok isterdim. İlk motosiklet kullanmaya başladığımda 5 yaşındaydım. Bütün hayalim abimin motosikletle gelip beni almasaydı. Babam bize değer vermeseydi bu kadar başarılı olamazdım. İlk yarışımda babamın güvenini kazandım. Ve babamla Almanya’ya gittik. Avrupa Şampiyonası’na katıldım, o zamanlar Türkiye’de bu spor yoktu. Toplam 4 tane yarışçımız vardı. Fransa’da şampiyonaya katılacağım zaman babam ‘Sen buradakilerle yarışamazsın, çok tecrübeliler’ dedi, izin vermedi. Bambaşka bir dünya vardı. Tabii ben ağlayarak döndüm, 18 yaşımdaydım. Babama dedim ki: ‘Baba ben bu iş için çıktım Türkiye’den, herkes benden bir şeyler bekliyor. Sen beni Almanya’ya bırak, Türkiye’ye dön. Ben başımın çaresine bakacağım, bu şekilde dönemem.’ Ve bu süre zarfında büyük motosiklet takımlarına gittim, orada kendimi yetiştirdim.”


"YÜZLERCE KEZ VALİZİMİ TOPLADIM"

Para yok, pul yok, yabancı dil yok...

Kenan Sofuoğlu, gülümsedi: “Başka şansım yoktu Balçiçek Hanım, başka hiçbir şansım yoktu. Ya başarılı olacaktım ya başarılı olacaktım. Ya da Almanya’da evlenip TIR şoförü olarak hayatıma devam edecektim. Zoru seçtim. Öte yandan annemin endişeleri vardı, bırakmamı istedi çünkü Sinan ağabeyimi motosiklet yarışında kaybettik. Çok büyük sıkıntılar atlatarak buralara geldim. 2007’de Dünya Şampiyonu olduğumda bu bir görevdi benim için, tanınmaya başladım ve değer veriliyordu artık. Dünyada Türk bayrağını dalgalandıran tek motosikletçi oldum. Yüzlerce kez valizimi topladım, ‘Olmuyor bu iş’ dedim, yeterince hızlı değildim çünkü... Ama inanın yılmadım, vazgeçmedim. Tabii ki yetenek önemli ama çalışmak, tecrübe olmadan inanın olmuyor!’’

Gerçekten de yılmadı Kenan Sofuoğlu...

Motor sporlarında altın çocuk motosiklet yarışçısı Bahattin ve Sinan Sofuoğlu’nun kardeşiydi o! 1999 yılında 16 yaşında ağabeyi Sinan Sofuoğlu’nun sakatlanması sonucu özel izinle yarışa onun yerine girdi ve birinciliği göğüsledi. 2007 yılında SuperSport Dünya Şampiyonluğu’nda sezonun bitimine 3 yarış kala şampiyon oldu. 2010 yılı Dünya SuperSport Şampiyonası’nda sezonun 13. ayağı olan ve Fransa’da Paris’in kuzeyinde bulunan Magny-Cours Pisti’nde 2. sırada yer alarak Dünya Şampiyonu olmayı başardı. 2012 yılında SuperSport Dünya Şampiyonası’nda sezonun bitimine 1 yarış kala şampiyon oldu... Ve son şampiyonluk, minik oğlunu toprağa verdikten çok az bir süre sonra geldi. Kenan Sofuoğlu, 4 Ekim 2015 tarihinde Fransa Magny-Cours’da gerçekleştirilen yarışta 2. olarak 4. SuperSport Dünya Şampiyonluğu’na ulaştı.


"KATLANILACAK ŞEY DEĞİLDİ..."

Kenan Sofuoğlu, özel hayatında hemen hemen hiç motosiklete binmiyor. Bütün söyleşi boyunca hayatın ona hazırladığı sınavlardan bahsetti. Sınavların onu nasıl güçlendirdiğini, tevekkülünü artırdığını anlattı: “Zamanında dedemin burada tanınan bir imam olması, ailemin beni yetiştirme tarzı ve en önemlisi inançlı insanlar olmamız, en büyük kuvvetimiz. İnsanın ahiret gününe, öbür dünyaya, ölümün bizim için var olduğuna inanması, böyle acılarla mücadelesinin güçlü noktası oluyor. İnançsız bir insan olsaydım, inanın bu katlanılacak şey değildi. Ama Allah zorluğun yanında, kolaylığı, sabrı veriyor. Babam ölünce bir annem bir de kız kardeşim kalmıştı. Kardeşim evlenip evden ayrıldı. Sadece annem kaldı. Babamı defnederken şunu düşünmüştüm; ‘Annemi de kaybe- dersem, yanacak kimse de kalmadı’ demiştim. Yine Bahattin abim rahmetli olduğunda, babam gözümün önünde kalp krizi geçirmişti. Orada da ‘Yarın bir gün evlenip çocuğum olursa ve çocuğumu kaybedersem’ diye aklımdan geçmişti. Yine ‘Olmaz herhalde, Rabb’im yaşatmasın onu’ dedim. Ama bunu ilk çocuğumda yaşadım. Babamın halleri geldi aklıma. Evlat kaybetmenin büyük acı olduğunu anladım.’’

KASKINDA AĞABEYLERİNİN İSMİ VAR

22 yaşında Dünya Şampiyonu olan Kenan Sofuoğlu, bir zamanlar kendisine 21 yaşında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed’i örnek alıyordu, kaskında onun arması vardı. Şimdi ise 32 yaşında kaskında kayıplarının, ağabeylerinin ismi var. Bu portreyi kaleme alırken, yakın zamanda Bundesliga takımlarından Bayern Leverkusen’in oyuncusu milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu ile yaşadıkları aklıma geldi. Sofuoğlu, Çalhanoğlu’na tanışmak istediğine dair mesaj atmış, karşılığında cep telefonunda bloklanmıştı. Sonradan iş tatlıya bağlanmış olsa da “Nasıl kırılmıştır’’ diye düşünmeden edemedim. Çünkü yaklaşık 2 saatlik sohbetimizde Kenan Sofuoğlu’ndan bana kalan ne Dünya Şampiyonluğu, ne başarısı, ne parası pulu, ne de şöhretiydi. Sofuoğlu bütün imkânsızlıklara, sorunlara, acılara rağmen, “Bu memleketten büyük hayalleri ama hiç imkânı olmayan gençler de çıkabiliyor ve o hayaller gerçekleştiğinde ‘insan’’ olmayı unutmuyorlar!’’ cümlesinin bir doğrulaması gibiydi adeta. Hamurun iyiyse öyle kolay bozulmuyor. O yüzden inanın hâlâ ümidim var...

"KORKARSANIZ YARIŞAMAZSINIZ"

- Peki ya başarındaki dönüm noktası nedir?


Avrupa’da olacak ilk yarış için 12 bin lira para gerekiyordu. Varlıklı bir ailenin çocuğu olmadığım için bu parayı çok ama çok zor buldum. Ama dönüm noktası oldu. Nihayetinde bu parayı verdik ve Avrupa yarışlarına girdim. Benim buna karşılık vermem gerekiyordu ve gayretle çalışmaya başladı. Elimden gelen her şeyi yaptım. Şimdi geçmişe baktığımda o zorlukları iyi ki yaşamışım ve iyi ki varlıklı bir ailenin çocuğu değilmişim, yoksa Avrupa’dan dönüp gelirdim.

- Ya korku? Ölüm korkusu? Kaza yapma korkusu?

Babam 11 yaşından beri motosiklet kullanan biriydi. Kalp krizi geçirdi, kazalar geçirdi ama kanserden vefat etti. Rahmetli Bahattin abim 24 yaşındaydı. Hayatta tanıdığım en temkinli insanlardan biriydi. Hayatı motor üzerinde geçti. Ama evinin önünde karşıdan karşıya geçerken, yürür vaziyetteyken araba çarpmasıyla vefat etti. Sinan abim, motosiklette rahmetli oldu. Hayatının yüzde 80’ini motosiklet üzerinde geçiren bir insanın motosiklette vefat etmesi, bence normal bir şeydir. İşin güzel tarafı, trafikte motosikletle kaza yapıp birine zarar vererek bir başkasının hayatına da mal olmadı. İşini yaparken, ekmeğini kazanmak için çıktığı yarışta kaza meydana geldi. Ben de bu işi zevkine yapmıyorum. Dünya Şampiyonası’nda lider konumundayım. Birileri beni geçmeye başladığında, belki şampiyon olamadıktan 3 sene sonra bu işi bırakacağım. Ama şunu söyleyebilirim, eğer korkarsanız yarışamazsınız. Korkmuyorum!

Balçiçek İLTER / HABERTÜRK

folder_openEtiketler

İlgili Haberler

Toprak Razgatlıoğlu Hollanda'da birinci oldu

Toprak Razgatlıoğlu Hollanda'da birinci oldu

access_time21 Nisan 2024 18:00

Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, Hollanda'daki ikinci yarışta rakiplerini geride bırakarak birinci oldu.

Liberty Media, MotoGP'yi satın aldı

Liberty Media, MotoGP'yi satın aldı

access_time01 Nisan 2024 17:44

ABD'li medya grubu Liberty Media, MotoGP'yi satın alarak spor organizasyonlarındaki yatırımlarını genişletti.

Motosiklet satışları otomobili solladı

Motosiklet satışları otomobili solladı

access_time22 Mart 2024 11:43

Motosiklet pazarı 2 ayda yüzde 87 büyüdü. Motosiklet sektörü 2024'te yıllık 1,5 milyon adetle rekor motosiklet satışının gerçekleşmesini bekliyor.

Trafiğe kayıtlı motosiklet sayısında büyük artış

Trafiğe kayıtlı motosiklet sayısında büyük artış

access_time26 Ocak 2024 13:20

Trafiğe kaydettirilen motosikletlerin sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre 937 bin 482 adet artarak 5 milyon 79 bin 396'ya ulaştı.

YORUM YAP

YORUMLAR (0)