Otomotiv sektöründe vergi sıkıntısı

Otomobil Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı İnciroğlu: Önümüzün açılması için devlet vergi sistemini değiştirmeli. Bu sistemi yabancıya anlatamıyoruz Türkiye’de 100 bin kişilik istihdam sağlayan yetkili otomobil satıcılarının çatı örgütü Otomobil Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) yeni Başkanı Vedat İnciroğlu, hem pazarın daralmasına hem de vergi yüküne isyan etti.

Emre Özpeynirci'nin Hürriyet'teki haberine göe Türkiye’de tüm yatırımlar ve istihdamın 1 milyon adetlik iç pazara göre yapıldığını hatırlatan İnciroğlu, “Ama geçtiğimiz yılın son döneminde yaşanan siyasi krizin akabinde bir şaşkınlık süreci yaşandı.  1 milyon adet iç pazar rakamına ulaşacak iken birçok negatif etken sebebi ile hedefimizin çok gerisine düşmüş olduk. İlk 6 ayda sektör yüzde 25 eridi, perakende tarafında yerli sermaye daraldı, yatırımlar neredeyse tamamen durdu ve yeni istihdam sağlanamadı” diye konuştu. Mevcut istihdamı korumak için hem devletten, hem de sektördeki paydaşlarından acilen destek almaları gerektiğini kaydeden İnciroğlu, bunları şöyle sıraladı: 

ÖTV KADEMELİ DÜŞMELİ

“Yatırımcıların, Türkiye’nin dezavantajları arasında en başta gördüğü, vergi sistemindeki belirsizliklerdir. Dolayısı ile sağlıklı bir öngörü yapılamıyor bu da yatırımların önünü kesiyor.  Türkiye’de otomobil sektöründe satışlar üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) gibi dolaylı vergilerin yüksekliği, sürdürülebilir büyümeyi engelliyor. Zaten dünyada verginin vergisini ödeyen tek ülkeyiz.  Bunu duyan tüm yabancılar konuyu anlamakta zorluk çekiyorlar. Biz de anlatmakta zorluk çekiyoruz, kendimize daha fazla güldürmeden bu yanlıştan en kısa sürede dönülmesi gerekiyor.

Avrupa’da bir müşteri araç satın almaya karar verdiğinde bir motor hacmi farkı olmaksızın araçların üzerindeki vergi yükü yüzde 19-20 iken, Türkiye’de bu oran en düşük motor hacimli binek otomobiller için yüzde 70’i geçmiştir. Bu daralmanın önlenebilmesi için araçlar üzerindeki ÖTV yükünün kademeli olarak azaltılması gerekir. Yani her yıl yüzde 5’lik bir azaltma sektörü rahatlatır.”

İnciroğlu, Türkiye’de araçların yüzde 23.7’sinin 20 yaş üzeri olduğunu da belirterek, yeni araçlardan yüksek eski araçlardan ise düşük oranda MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) alındığını hatırlattı. İnciroğlu, “Oysa trafikteki aracın yaşı büyüdükçe çevreye olan zararı ve taşıdığı risk artmaktadır. Ve halen uygulamada olan bu ters orantı,  eski araçların trafikte olmasını, devlet teşvik ediyor görüntüsündedir.  Şu an ülkemiz, trafik kazalarında ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Türkiye dışında özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamaları incelersek, Avrupa Birliği ülkelerinde hükümetler, tesis ettikleri özel fonlarla eski ürünlerin yeni ürünlerle değiştirilerek pazardan çekilmesini sağlayacak çevreci teşvikleri uyguluyor. Çevreye karşı duyarlı olan AB ülkelerinde hurda araç teşvikleri daha kapsamlı ve cazip iken Türkiye’de de buna benzer uygulamaların biran önce yapılması ve sürekli olması gerekmektedir” dedi.

İşte istenen vergi sistemi

Vedat İnciroğlu, Avrupa’daki gibi çevreyi koruyan daha adil vergilerin gelmesi gerektiğini belirtti. İnciroğlu bu doğrultuda kendi önerilerini şöyle sıraladı;

1- Sadece KDV

ÖTV oranları yıllar içinde kademeli olarak düşürülerek Avrupa’daki gibi araçlardan sadece KDV alınmalıdır.

2- Yol vergisi

MTV yerine Avrupa’daki gibi benzinli araçlardan her 100 cc için 2 Euro, dizel motorlu araçlar için her 100 cc için 9.50 Euro vergi alınabilir.

3- Karbon vergisi

Karbon vergisi adı altında CO2 salınımı 120 gr/km altında olan otomobiller vergi ödemezken 120 gr/km üstü her gram CO2 için 2 Euro ödeyebilir.