Otomotivin geleceği masaya yatırıldı

Aclan Acar, Mustafa Bayraktar, Ali Kibar, otomotiv sektörünü konuştu BERRİN UYANIK BEKAR - OTOMOBILSAYFASI.COM
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin  (OYDER), 5’inci Otomotiv Kongresi "Gelişim için Değişim" konsepti ile İstanbul’da  toplandı. Hilton Oteli’nden gerçekleştirilen zirveye konuk konuşması olarak katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,  sektör yöneticilerine seslenerek “Ben de sizlerin içinden geliyorum. Hükümet olarak yerli otomotiv konusunda son derece kararlıyız. Ve yapacağız. Yeter ki inanalım ve güvenelim. Bu konuda teşvik sisteminde de önemli değişimler var. Bu konuda cesur olun” diyen Zafer Çağlayan şunları söyledi: “Varsa aranızda bir babayiğit, gelin konuşalım, daha ne bekliyoruz” dedi.
Zafer Çağlayan’dan sonra Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Bayraktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, Kibar Holding CEO’su Ali Kibar konuşmaları sırasında sorulara da cevap verdi.
-2013 e nasıl geldik, sektörü nasıl görüyorsunuz?
*ACLAN ACAR (DOĞUŞ HOLDİNG)
Otomotiv sektörü olarak baktığımızda geçtiğimiz yıla göre satışlarda daha iyi bir performans görünüyor. Genelde bütün dünyada çok büyük bir değişimin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu çerçevede gerek servis kalitesi, gerek müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesiyle, Türk otomotiv sektörünün Avrupa’nın diğer ülkelerine göre daha  ön planda olacağını düşünüyoruz. Sorunlarımız var tabi; vergi konusu gibi… Bunlar sektöre ağır yüklerdir ve biraz ayağımızı bağlamaktadır. Ancak 2013 ü olumlu bir yıl olarak görüyorum.
*MUSTAFA BAYRAKTAR (BAYRAKTAR HOLDİNG)
Biz geçen senenin sonunda ve bu senenin başında durumumuzu, beklentimizi, temkinli iyimserlik olarak kurduk. Şu anda herke biliyor ilk dört yüzde 14 büyüme var. Ekonomi büyüdüğü sürece otomobile de talep artıyor. Tamamen hane halkını büyümesiyle doğru orantılı bir sektörüz biz.
-Önümüzdeki dönem de üç tane seçim görünüyor. Sizin beklentiniz nedir, bir çalkalanma olur mu?
*ALİ KİBAR (KİBAR HOLDİNG)
Sayın Başbakanımızın söylediği gibi, ‘Önümüzdeki dönem üç ayrı seçim olma ihtimali var’ şeklinde ifade ediyoruz. Üç tane olacak diye bir şey yok. Türkiye ekonomisi, geçtiğimiz dönemlerdeki yaşanan birçok sıkıntıdan kriz ortamlarından çok önemli dersler aldı. 2008 yılında Avrupa’da âdete kasıp kavuran bir kriz ortamında Türkiye herhalde kendini daha iyi bir noktaya konuşlandırmış bir şekilde yoluna devam etme fırsatını yakaladı.  Ayrıca önümüzdeki yıllarla birlikte sadece Türkiye olarak bakmamak lazım, bölgemiz coğrafyasındaki diğer krizde olan ülkelerin yavaş yavaş krizden çıkma sinyallerinin bulunduğunu da unutmamak gerekir.  Bu şu anlamda önemli; otomotiv sektöründeki üreteci firmalar en azından ihracat yapabilme kabiliyetlerini sürdürebildiği sürece iç pazara olan satış baskıları o derece azalıyor. Ama bunun yanı sıra da iç piyasanın ithalata kucağını açmış durumda olduğunu da unutmamak lazım. Sayın Bakanımızın da bahsettiği gibi Türk Lirası’nın üzerindeki faiz yükünün sürekli azalmasının da piyasayı daha canlı tutacağı bir süreç yaşayacağımızı düşünüyorum.
İnsanlar elindeki artan para ile daha iyi bir araba almaya yöneliyor. Bütün bunlar tabi otomotiv sektörü için çok umut vaat eden bir şey. Bu ithalatı da artırıyor.  Ve müthiş yenilikler geliyor şimdi…
-Yeni arabalar, yeni konfor,  yeni hayat tarzı başka bir yere doğru gidiyor, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Bu anlamda siz müşteriye daha fazla ne verebilirsiniz?
*ACLAN ACAR (DOĞUŞ HOLDİNG)
Her şeyden önce dünya değişiyor, dünyanın doğal kaynakları çok hızlı tüketiliyor. Dünyanın gelir seviyesi yükseldikçe, harcama eğilimi de arttıkça, kısıtlı doğal kaynaklar, hava, su, ormanlar süratle tükeniyor. Bu bakımdan üretici firmalar bazında bakıldığında yeni teknolojiler devreye girmeye başladı. Daha küçük motor hacimli, daha az yakıt tüketen, daha verimliliği yüksek ama sürüş keyfini de azaltmayan araçlar, onun için Türkiye’de de baktığınızda örneğin 1.6’nın altındaki araç satışlarında ki satışlarımızın önemli bir bölümünü oluşturmaya başladı. Tabi bilgisayar teknolojisi bu otoritenin içine girdi, böyle baktığınızda araçlar yürüyen bilgisayar haline gelmeye başladı.  O yüzden gelecekte daha kalitesi yüksek daha iyi bir personelle çalışmak durumundayız çünkü ürettiğimiz  ve sattığımız araçların bu bağlamda hızla yükseliyor. Bunların yedek parçası, bakımları, servisleri çok önemli. Tabi  ki otomobilin üretimi olayın sadece bir boyutu ama yine ama bunun esas noktası satış pazarlama . Marka değeri yaratma, satış sonrası hizmetler. Bugün bir kişi bir otomobil aldığı zaman 4-5 yıl otomobil sahipliğini devam ettirmeyi düşünüyor. Dolayısıyla satışı bir defa yapıyorsunuz ama önümüzdeki yıllarda devamlı bu müşterilerle iş birliği içerisindesiniz.  Bu yüzden double bir personel yapısını, servis sonrası bir hizmet yapısını mutlaka çok kuvvetli oluşturmak gerekiyor Türkiye’de.