Koreliler formülü tutturmuş

Koreliler formülü tutturmuş

access_time25 Ekim 2015 06:40
SUV isteyen ancak fazla iri bulanlara, kompakt boyutlu crossover seçenekleri sunulmaya başlandı. Bunun formülünü iyi tutturmak önemli...
Bir zamanlar arazi araçlarının “fuzuli” olabileceğini düşünenlerdendim. Üstüne üstlük, “4x4”, “arazi aracı”, “SUV”, “crossover”, “cip” gibi isimler de verilse, olay aynıydı gözümde... Yerden yüksek ve büyük ebatlı lastiklere sahip, genelde ağır kasalı ve hantal, kaba görünüşlü, genel olarak “çok yakma” potansiyeline sahip birer araçtı işte... Herhangi bir yere “sığdırmakta” güçlük çekilen, insanlara tepeden bakmanın bir başka biçimi filandı... Bu kadar olumsuz düşünceye sahip olduğumu da şimdi öğreniyorum tabii! Yani bildiğin
“4x4”lük düşmanmışım!
Biraz abartmış olabilirim. Ancak şimdilerde fikrim hiç de öyle değil. Özellikle “crossover” olanları, bir hayli “güzelleşti.” Daha çok insanın bu tip araçlara yönelmesinden de belli... Güzel, işlevsel ve pratikler. Bu değişime karşı çıkmak, muhalif davranmak “ahmaklık” olurdu! Ben de yumuşadım tabii. Hatta sevmeye de başladım. 
Kesinlikle asi
Gelelim bu haftaki arkadaşa. Koreli Hyundai’nin, bugüne kadar yaptığı en çekici araçlardan biri olduğunu düşünüyorum. Ve “Tucson” adını bu araca verdiği için de bir kez daha kutlamak geliyor içimden. Zira Tucson, sanki bu ad için yaratılmış. Çünkü gerçekten de asi ve çekici bir tasarıma sahip kendisi. 
Bir kere, büyük ağabeyi “Santa Fe”nin küçültülmüş bir kopyası. Gerçekten de Hyundai’nin yeni tasarım diline uyumlu olsun diye, Santa Fe’ye hayli benzeyen bir ön görüntü kullanılmış. Yakışmamış mı? Kesinlikle yakışmış! İri radyatör ızgarası, onu olduğundan daha büyük gösteriyor. Farlar ile birleştiğinde de hayli görkemli duruyor.
Aracın yandan da “fiyakalı” duran tasarımı, arkada da devam ediyor. Geniş çift egzost çıkışı ve zarif stop lambaları da araca bir “binekvari” hava veriyor. Zaten insanlar da bu “formülü” seviyor işte... 
Sade ve işlevsel
İçeriye oturmakta sabırsızlandığınızı biliyorum. Az önce sözünü ettiğim “formül” iç mekanda da kendisini hissettiriyor. İçeride tam bir “binek oto havası” esiyor. Konforlu koltuklar, sade ama işlevsel kokpit, iri göstergeler, 8 inçlik multimedya ekranı filan hayli hoş duruyor. “Zaten öncelikle göze hitap etmeli, değil mi kardeşim!”
Göstergelerin ortasında yer alan ekran kullanışlı ve bilgilere ulaşmakta zorluk çekmiyorsunuz. Bununla birlikte direksiyon üzerinde çok fonksiyon varmış gibi görünse de, kolayca alışıyorsunuz. Sadece ortada, vites kolunun arkasında pek çok düğme olduğunu “kolayca unutma” durumu var. Buna da biz Türkler “Gözden Irak olan, gönülden de ırak olur!” deriz... Ama süs değiller ve “Diferansiyel kilidi”, “Yokuş İniş Desteği”ne filan hükmediyorlar.
İç mekanın genişliği hayli yeterli. Sessizliği, yüzümde güller açtırdı. İnsan kendini lüks bir araç kullanıyor hissine kaptırıyor. 1.6 lt benzinli motor ve otomatik vites kombinasyonlu, 4x4 seçenekli Tucson, zor beğenenleri mutlu edebilecek bir seçenek. 100 bin TL’nin üzerine çıkmadan, bu seçenekle yürünebilir diyorum... Benim gibi “zor” adamların bile suratına tebessüm oturtabildiğine wvvgöre, gayet başarılı...
 
Koltuk ‘soğutma’ önemli!
Neyin nesi?
Aslında ismine siz de aşinasınızdır... Daha önceden, 2004 gibi bir tarihte çıkmış, beğenilmişti de. Sonrasında Hyundai’nin “i” hayranlığıyla adı da “ix35”e dönüvermişti. Hoş, bu adın kullanılmadığı pazarlar da vardı. O yüzden Koreliler, “Tucson” adını yeniden kullanmaya karar vermiş. İyi de etmiş, bir daha tekrarlamama gerek yok... 
Neleri var? 
Bir kere, en iddialı olduğu şey, 1.6 litre turbo beslemeli benzinli motoru. Bu motor, yeni nesil ve 177 HP gibi bir güce sahip. Bu araca da uymuş. Ayrıca 7 ileri çift kavramalı otomatik vites de, bu motora yakışıyor. İyi anlaşmışlar... Üstelik 4x4 seçeneği de olması cabası. En alt versiyonunda da 1.6 lt 132 HP’lik seçenek var. Çok isterseniz 2.0 lt dizel de var. Ama meblağ bir hayli yükseliyor, onu söyleyeyim. Benzinlinin yakıt tüketimi ise, 100 km’de 9-9.5 litreyi bulabiliyor. Bence abartı değil.
Başka bir şey yok mu?
Varrrr. Olmaz olur mu? “Şerit Takip Sistemi”, “Kör Nokta Kontrolü”, “Akıllı Park Asistanı” gibi bir dolu güvenlik donanımı mevcut. Ancak, asıl, Türk kullanıcının seveceği iki önemli şey var. Birincisi “direksiyon ısıtması” ve diğeri de “ısıtmalı-soğutmalı” koltuk. Birincisi, genelde İskandinav ülkeleri için kullanışlı bir şey. Ancak “Olsun, ama var işte!” denilip, mutluluk duyulacak bir özellik. Kaç kez kullanılır, tartışılır. İkinci özellik ise “hassas!” Hele de soğutma fonksiyonu, deri koltuklarda pek bir işe yarayacak, bu kesin.
 
EDİTÖRÜN SON SÖZLERİ
Üç boyutlu navigasyonda, “Acaba gerçekten orada görünen binalar doğru mu?” diye saftirik şekilde kontrol etmiş olabilir miyim? Cevap veriyorum: Evet!   
Levent Köprülü /Milliyet 
folder_openEtiketler

İlgili Haberler

Yerli otomobil test aşamasında

Yerli otomobil test aşamasında

access_time05 Mart 2016 07:49

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık yerli otomobilde 30-40 araçlık test filosu üretileceğini söyledi

Yeni yılda el yakacak

Yeni yılda el yakacak

access_time31 Aralık 2015 14:10

2016 model araçların gelmesiyle sıfır otomobilde fiyatlar artacak. Bu artış ikinci el otomobil fiyatlarını da yukarıya çekecek

Konuşan Murat 124 ilgi çekiyor

"Konuşan" Murat 124 ilgi çekiyor

access_time27 Aralık 2015 15:02

Antalya'da düzenlenen "Murat 124" buluşması etkinliğinde, birbirinden renkli ve özellikli otomobiller sergilendi

Yılbaşı için otobüs biletleri tükendi

Yılbaşı için otobüs biletleri tükendi

access_time27 Aralık 2015 11:40

Yılbaşı tatilinde 8 milyon yolcu taşımayı hedefleyen otobüs firmaları, vatandaşların mağdur olmaması için 4 bin 500 ek sefer düzenleyecek

YORUM YAP

YORUMLAR (0)